Farmakovijilans Derneği

Genet de Kurmaca - Gerçek Bağlantısı


Genet de Kurmaca - Gerçek Bağlantısı

" Haritanın haritada ve binbir gecenin 1001 Gece Masalları kitabında içerilmiş olması bizi niçin bu denli rahatsız ediyor? Don Quijote\'nin bir Don Quijote okuyucusu, Hamlet\'in bir Hamlet izleyicisi olması bizi niçin rahatsız ediyor?

Bir neden buldum sanırım: Bu tersine çevrilmeler, kurmaca bir eserin karakterleri birer okuyucu ya da izleyici olabildiğine göre, bizlerin de yani okuyucular ve izleyicilerin de kurmaca olabileceğini ima ederler. Carlyle 1833 yılında, evrenin tarihinin tüm insanların yazıp okudukları, anlamaya çalıştıkları ve kendilerinin de içinde yazıldıkları sonsuz bir kitap olduğunu söylemişti." ( Borges, 1970: 231 )


Oyunlarında teatralliği ve bir olgu olarak rolü ön plana çıkararak öz-farkındalık niteliği yüksek, kendi içine doğru derinleşen ve kendine gönderen yapılar kuran Genet\'nin tiyatrosunu yadsımacılığı en uç noktaya kadar götüren bir tiyatro olarak değerlendirmek gerekmektedir. Dışavurumcularla ve gerçeküstücülerle bağlantılı olan çalışmaları, toplumsal gerçekliğin kendisini bir yanılsama olarak sunar ve insanın yanılsamaya olan gereksiniminin çok güçlü olması nedeniyle hiçbir toplumsal düzenin gerçeklik üzerine inşa edilmesinin olanaklı olmadığını gösterir. Oyunlarına bakıldığında devrimlerin bile birinin düşü olmanın ötesine geçemedikleri ve izleyicinin günlük hayatının tiyatronun kendisinden daha "sahte" olduğu anlayışının sürekli yinelendiği görülür. Eğer "olmak" (Sartre\'ın kullandığı anlamda) "eylemek" ile tanımlanabilirse ve toplumsal düzeyde her eylem bir kendini kandırma ise, bu durumda sadece "olmamak" durumu; "ben"in reddedilmesi gerçek olabilir. Gerçeklik duygusunun kırılmasının ya da gerçeğin olumsuzlanmasının Genet tiyatrosundaki temel aracı "rol"dür. "Balkon"da ve "Hizmetçiler"de rolün sahnede ve gerçek yaşamda ne anlama geldiğini araştırır. Irma, "Balkon"un hem izleyicisi, hem yönetmeni, hem de oyuncusudur. Irma\'nın varlığı, sahnenin ve oyunun sınırlarını belirler; teatral olanla, teatral olmayanın sınır çizgisidir. Irma, "Hizmetçiler"deki Claire ve Solange ile ciddi benzerlikler taşımaktadır. Irma gibi kız kardeşler de geliştirdikleri ve kontrol altında tutmaya çalıştıkları oyunun izleyicisidirler ve oyunları ilerledikçe yaratıcılarını ele geçirmeye başlar. Oyun, oyunu yaratanlardan bağımsızlaşır ve giderek canlı bir organizmaya dönüşür. Bu canlı organizma, izleyici/oyuncu kavramlarını istediği gibi dönüştürür ve iç içe geçirir. Oyunu gerçek izleyicisi de zaten hem izleyici hem oyuncu durumundadır. Oyuncu ve izleyici kimliklerini tek kimlik içinde yok etme Genet tiyatrosunun asal eksenini oluşturur. Buradan Genet\'nin tüm oyunlarına uyarlanabilecek bir ironi formülü çıkarak mümkündür: "İnsan hem sahnede hem sahne dışındaki günlük yaşamında rol yapar ama yaşamda oynanan rollerin bilincinde olunmadığından, yaşamda üstlenilen roller tiyatroda üstlenilen rollerden daha az gerçektir." Genet tiyatrosunda izleyicinin gündelik hayatının tiyatrodan daha "sahte" olduğu anlayışının sürekli yinelenmesi Genet\'nin ironi anlayışını üzerine inşa edeceği "rol"kavramıyla doğrudan bağlantılıdır. Yaşamda üstlenilen roller farkında olunmaksızın edinilip yaşatıldığından, tiyatroda üstlenilenlerle karşılaştırıldığında daha az gerçektir. Tam da bu noktada Genet\'nin tiyatrosunun Borges alıntısıyla bağlantısı kurulabilir: Genet\'nin oyunlarının tamamında kullandığı "öz-farkındalık" yaklaşımıyla tersine çevirdiği kurmaca-gerçek denklemi Borges\'in tespitiyle izleyici-okurun da kurmaca olabileceğini ima ederek rahatsızlık yaratırken; Genet\'nin kurduğu "tek gerçeklik tiyatrodur" söylemine oturur. Yani, Genet\'nin yaşamın kendisinin kurmaca olduğunun ifade aracı olarak kullandığı "öz-farkındalık", "rol", "kendi içine sarmallanan yapı" gibi kavramlar, Borges\'in "kurmaca bir eserin karakterlerinin birer okuyucu ya da izleyici olabilmesi"nden yola çıkarak kurduğu bağlantıyla örtüşür. Genet\'nin bu yaklaşımı gerçeklik/ sanat ilişkisinin bir tür yansıtma, taklit etme ilişkisi olduğu ön kabulüyle belirlenen her tür konvansiyonun yadsınması ve tersine çevrilmesi anlamına gelir.