Kongrenin Ardından

Antakya Otoman Palace Otel’de düzenlenen açılış kokteyline kongre katılımcılarının yanısıra Mustafa Kemal Üniversitesinden, yerel basından, sanat ve iş dünyasından davetliler de katıldı. Antakya’nın yöresel yemekleri ve tatlılarının da ikram edildiği açılış kokteylinde Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Şerefettin Canda’nın özverili çalışmaları ile kurulan MKÜ Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuarı Kurucusu Prof. Dr. Sevda Askerova, öğrencileri ile muhteşem bir konser verdi.  Prof. Dr. Sevda Askerova ve öğrencilerinin verdiği konserle kokteyl tam bir müzik şölenine dönüştü.

İkinci gün önce Ulusal İlaç firmalarının yapılanması ve pratik uygulamaları ile başladı. Sn. Buket AKSU, Hakan TOPALOĞLU, Raşit SIDAN, Özkan BÜLBÜL, Oya KADAİFÇİ ve Metin TOPSAKAL yaptıkları sunumlarla Bakanlık düzenlemelerinden sonra kaydedilen gelişmeler, güncel durum, geleceğe dönük planlar sorunlar üzerinde görüşlerini ifade ettiler.

 

Öğleden sonraki ilk oturumda önce Farmakovijilans eğitimlerinin sektöre, irtibat noktalarına, eczacı ve hekimlere lisans ve lisansüstü, ve kamuya yönelik olmak üzere tüm kategorilerde eğitimler tartışıldı. Ayrıca, iyi yayın uygulamaları de ele alındı.

 

İkinci oturumda ise TÜFAM Müdürü Sn. Demet AYDINKARAHALİLOĞULLARI’nun moderatörlüğünde Emel AYKAÇ, Nazan DEMİR, Hatice UZUN, ve Melda CİBA TÜFAM penceresinden konuyu ele aldılar.

 

 Üçüncü gün...

İEGM Genel Müdür Yardımcısının da katılımıyla üst düzey Bakanlık temsili olanağına da kavuşan kongrenin üçüncü günü de renkli sunumlarla devam etti.

Klinisyenlerin ve Danışma Komisyonunun deneyimlerini paylaşacakları oturumların birleştirildiği sabah oturumu Prof. Dr. İbrahim Haznedaroğlu ve Prof. Dr. Rıdvan Yalçın’ın talkshow tadında geçen düeti ile başladı. Prof. Dr. Cengiz KILIÇ, Prof. Dr. Hakan ERGÜN, Doç. Dr. Hakan GÖKER, Uzm. Dr. Fikri AK’ın deneyimlerini, Doç. Dr. Ahmet AKICI’nın çalışmalarını paylaştığı oturumda farmakovijilans konusunda klinisyen farkındalığının yeterli olmadığı vurgulandı ve bu yetersizliğin nedenleri tartışıldı. Son derece canlı geçen oturumda ileriye yönelik aksiyon planlarının neler olabileceği, katılımcıların da yorumlarıyla gözden geçirildi.

 

İkinci oturum irtibat noktaları ile ilgiliydi. Prof. Dr. Öner SÜZER, Doç. Dr. Zafer GÜNEY, Doç Dr. Coşkun USTA ve Uzm. Dr. Mehmet KELEŞ merkezlerindeki faaliyetlerini aktardılar. Sn. KELEŞ’in Oturum sonundaki tartışmalar son derece verimli geçti, irtibat noktalarının motivasyonlarının canlı tutulması, bilgilerinin sürekli güncellenmesi ve özellikle TÜFAM’dan beslenmesi gerektiği, bu konuda İEGM bünyesinde yalnızca irtibat noktaları ile iletişimden sorumlu bir birim ya da kişi görevlendirilmesinin hayati önem arzettiği vurgulandı.  Özellikle devlet hastanelerinde görev yapanların mesleki aidiyet duygularının pekişmesi için konu ile ilgili kariyer yapma ve kendilerini geliştirme olanağının sağlanması için akademinin olanaklarından yararlandırılmaları gerektiği, bu konuda her tür kolaylığın gösterilmesinin elzem olduğu belirtildi. Dernek ve Bakanlık yetkilileri ile akademisyenler bu konuda üstlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını belirttiler.

Kongrenin son oturumu, kongre boyunca katkılarıyla değer katan Derneğimiz İzmir Şube Başkanı Sn. Prof. Dr. Işık TUĞLULAR’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Bu oturumda İEGM Genel Müdür Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Hanefi ÖZBEK, İstanbul Şube Başkanımız ve Bakanlık Farmakovijilans Komisyon Başkanı Prof. Dr. Semra ŞARDAŞ, Başkan Yardımcısı ve Komisyon üyesi Doç. Dr. Ahmet AKICI, Tüfam Müdürü Uzm. Ecz. Demet AYDINKARAHALİLOĞLU, TADMER dönemi Yöneticisi Uzm. Ecz. Sevgi ÖKSÜZ, Dr. Mehmet YUSUF ve Yrd. Doç. Dr. Hatice ŞAHİN Farmakoijilansın geleceği ile ilgili bilimsel, kurumsal, idari ve hukuksal, ulusal ve uluslararası, bireysel ve toplumsal bakış açılarımızı zenginleştiren sunumlar yaptılar. Bu sunumların önemli çıktılarından biri gelecekte “konfeksiyon ilaçtan haute couture ilaca” geçişte farmakovijilansın da önemli rol oynayacağı öngörüsü oldu.

 

Başta üç yılda bir yapılması planlanmış ve deklare edilmiş olan kongrelerin iki yılda bir gerçekleştirilmesi, ara dönemlerde de güncel konulu toplantı ve sempozyumlarla daha sık biraraya gelme temennileri ile kongre sona erdi.

Derneğin ilke kararı gereği, açılış kokteyli dışında sosyal bir program yoktu. Ancak katılımcılar fırsat buldukça eşsiz mozaik müzesini gezme, akşam saatlerinde çok kültürlülüğün ve hoşgörünün dokusuna sindiği eski Antakya sokaklarında dolaşarak ambiyansı soluma ve şüphesiz gerek otelin mutfağında, gerekse kentin restoranlarında ya da mesire yeri Harbiye’de hummus ve koruk ile başlayıp künefe ile biten yemek şölenini yaşama şansı yakaladılar. Katılımcıların şanslı bir bölümü, kalışlarını uzatarak komşu Halep şehrini de gezdiler.